DOLAR
34,7597
EURO
36,6156
ALTIN
2.961,97
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
5°C
Ankara
5°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
8°C
Perşembe Az Bulutlu
8°C
Cuma Az Bulutlu
9°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Kadına yönelik şiddet, ruhsal hastalıkları tetikliyor

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararı ile ilan edildi.

Kadına yönelik şiddet, ruhsal hastalıkları tetikliyor
30.11.2024 00:53
1
A+
A-

Şiddetin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, şiddete uğramanın kadınlarda birçok ruhsal hastalığın oluşumunu tetiklediğini söyledi. Ensari, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk ve anksiyete bozuklukları başta olmak üzere toplumda sık görülen bazı ruhsal hastalıkların kadınlarda erkeklerden daha sık görüldüğünü vurguladı. Kadınların erkeklerden üç kat fazla intihar girişiminde bulunduğunu vurgulayan Ensari, “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda depresyon, erkeklerden iki kat daha sık görülüyor” uyarısında bulundu

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararı ile ilan edildi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şiddetin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Prof. Dr. Hülya Ensari, şiddetin Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2002 yılında yayınlanan Şiddet ve Sağlık Raporu’nda “Gücün ya da fiziksel kuvvetin; tehdit yoluyla ya da gerçekte fiziksel zarar, ölüm, psikolojik zarar, gelişme engeli ya da yoksunluğa neden olacak şekilde; kendine, bir başkasına ya da bir grup veya bir topluma karşı niyetli biçimde kullanılması” olarak tanımlandığını söyledi.

Şiddet önemli bir halk sağlığı problemidir

Şiddetin pek çok şekilde görülebildiğini belirten Ensari, “Kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet veya çocuğa yönelik, yaşlıya yönelik şiddet söz konusu olabilir. Şiddet hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı problemidir. Kadına yönelik şiddet ise tüm dünyada önemli bir problemdir” dedi.

Şiddet dört şekilde görülebilir

Şiddetin fiziksel, duygusal ve psikolojik, cinsel ve sözel şiddet olmak üzere görüldüğünü kaydeden Ensari, bunları şöyle açıkladı:

Fiziksel şiddet: Kişinin vücuduna zarar verme veya acı çektirme amacı taşıyan bir türdür.

Duygusal ve psikolojik şiddet: Kişinin duygusal ve psikolojik olarak zarar görmesine neden olabilir ve genellikle hakaret, tehdit gibi davranışları içerir.

Cinsel şiddet: Kişinin cinsel istismara uğramasına neden olan bir türdür ve tecavüz, cinsel saldırı ve cinsel taciz gibi davranışları içerir.

Sözel şiddet: Kişinin sözlü olarak saldırıya uğramasıdır ve hakaret, küfür, aşağılama gibi sözlü saldırıları içerir.

Kadınlar pek çok toplumda şiddete maruz kalıyor

Kadına yönelik şiddeti arttıran faktörlere değinen Ensari, kadınların günümüzde pek çok toplumda geleneksel kavramların da etkisiyle şiddete maruz kaldığına dikkat çekti. Ensari, şunları söyledi:

“Kadına yönelik şiddet ‘Kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma’ olarak tanımlanıyor. BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi, kadına yönelik şiddetin ‘Kadınlara yönelik, toplumsal cinsiyete dayalı ve bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen bir şiddet’ olduğunu belirtmektedir. Günümüzde en ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar bütün kadınlar geleneksel kavramların da etkisiyle fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalmaktadır.”

Kadınlarda şiddete maruz kalma riskinin arttığı durumlar olduğunu belirten Ensari, “Daha önce şiddete maruz kalan kadınlar, evlilik sorunları yaşayan kadınlar, boşanmış ya da boşanmak üzere olan kadınlar, düşük eğitim seviyesine sahip kadınlar, düşük maddi gelire sahip kadınlar şiddete maruz kalma riski taşımaktadır” dedi.

Şiddet sağlık sorunlarına yol açıyor

Kadınların en sık eşleri, sevgilileri, sevgili adayları ve partnerleri tarafından duygusal, fiziksel ve cinsel şiddete maruz bırakıldığını belirten Ensari, “Şiddete maruz kalan kadınların bedensel, ruhsal, cinsel ve üreme sağlıkları bozulmakta, gebelik ve lohusalık döneminde sağlık problemleri ile karşılaşılmaktadırlar” dedi.

Şiddet çocuğun ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor

Şiddetin ruh sağlığı üzerinde pek çok olumsuz etkiye yol açtığını, bundan çocukların da etkilendiğini vurgulayan Ensari, “Şiddet gören kadının ve buna tanıklık eden çocuğun ruh sağlığı olumsuz etkilemektedir. Annelerine uygulanan şiddete tanık olan çocukların da ruh sağlığı bozulmaktadır. Ayrıca şiddete tanık olan çocuklar ilerde şiddet uygulayıcıları haline gelmektedir” uyarısında bulundu.

Şiddet ruhsal hastalıkları tetikliyor

Şiddete uğramanın kadınlarda birçok ruhsal hastalığın oluşumunu tetiklediğini belirten Ensari, “Depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk ve anksiyete bozuklukları başta olmak üzere toplumda sık görülen bazı ruhsal hastalıklar, kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir. Kadınlar erkeklerden üç kat daha fazla intihar girişiminde bulunmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda depresyon, erkeklerden iki kat daha sıktır” diye konuştu.

Ruh sağlığı sorunları ihmal edilmemeli

Tüm bu ruhsal hastalıklara erken müdahalenin önemli olduğunu vurgulayan Ensari, “Bu ruhsal hastalıklar ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına danışıldığı takdirde tedavi edilebilir ancak tedavi edilmediği takdirde ömür boyu yaşanılan travmanın etkisi devam edebilir; tabloya eklenecek depresyonlar kişide intihar girişimi ile sonuçlanabilir” uyarısında bulundu.

Şiddet uygulamayı artıran faktörlere dikkat!

Şiddet uygulamayı arttıran risk faktörlerine işaret eden Ensari, “Kadına yönelik şiddet uygulamanın normal olduğu bir kültürde yetişmek, düşük eğitim seviyesine sahip olmak, çocukluk döneminde şiddete maruz kalmak, çocukluk döneminde kadına yönelik şiddete tanıklık yapmak, alkol bağımlılığı, antisosyal kişilik özelliklerine sahip olmak, çok eşli olanlar ve kadınlar tarafından sadakatsizlikle suçlananlarda şiddet uygulama davranışı daha sık görülmektedir” diye konuştu.

Şiddet uygulayan kişilerde sıklıkla alkol bağımlılığı, madde kullanım bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu ön planda olduğunu belirten Ensari, “Alkol madde kullanım bozuklukları ve antisosyal kişilik bozukluğu bulunanlarda suça eğilim de fazladır” dedi.

Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele edilmeli

Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin yapılması gerekenleri de sıralayan Prof. Dr. Hülya Ensari, önerilerini şöyle sıraladı:

“Kadına yönelik şiddeti önleyici çalışmalar arasında öncelikle eğitimin ilk aşamalarından başlayarak her seviyede toplumsal cinsiyet ayrımcılığına ilişkin eğitim programları düzenlenmeli, medyanın bu konudaki bilinç düzeyi arttırılmalıdır. 

 Televizyon dizileri ve gazete haberleri başta olmak üzere medyada da cinsiyet ayrımcılığı ve şiddetin her türlüsünün özellikle kadına yönelik şiddetin özendirilmesine karşı müdahale edilmelidir.  Yazılı, görsel basın ve film gibi kültür sanat ürünlerinin kadını aşağılayıcı ifadeler ve şiddet içermemesine dikkat edilmelidir.

Ruh sağlığı farkındalığı artırılmalı

Toplumda ruh sağlığı konusunda farkındalığı arttırmak, şiddete maruz kalan kadınların erken dönemde ruh sağlıklarını koruyucu destek almalarına yardımcı olacak bu da kadınlarda görülen ruhsal hastalıkların tedavisine ve depresyon gibi ruhsal hastalıkların tedavisi ile intihar girişimlerinin önlenmesine de katkıda bulunacaktır. 

Toplumda alkol ve madde başta olmak üzere bağımlılığın her türlüsü ile mücadelenin arttırılması ile şiddete yönelik davranışların önlenmesinde büyük katkı sağlayacaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

ankara web tasarım utts fiyatları briket makinası wordpress hosting cubes ankara sosyal medya ankara haberler Renault Yedek Parça ankara çikişli turlar Dacia Yedek Parça Fluence Yedek Parça Güneş Enerjisi Süt Sağım Makinesi Yedek Parça Casıo g shock forklift aküsü Pt100 Ankara endoskopi labomat dacia yedek parça güç trafosu oto yedek parça ankara su jeti dunnage airbag e-imza check up Huzurevi radyal fan iç mimar jean