Boyun Bölgesinde Kitle Fark Edildiğinde Vakit Kaybedilmeden Hekime Başvurulmalı

Enfeksiyonlardan, tiroid nodüllerine, lenf bezi şişliklerinde kansere kadar pek çok farklı nedenin uzunluğunda kitleye neden olabildiğini söyleyen Kulak, Burun Boğaz ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu, boyun bölgesinde rastgele bir kitle fark edildiğinde, yeni, eski, ağrılı yahut ağrısız fark etmeksizin kesinlikle bir tabibe başvurması gerektiğinin altını çizdi. 

Boyun bölgesinde olağandışı, olmaması gereken, beklenenden farklı olan her türlü şişliğin boyun kitlesi olarak tanımlandığını anlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kulak, Burun Boğaz ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu, erken teşhis, uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi ve mümkün komplikasyonların önlenmesinde erken tanın kıymetine işaret ederek hususla ilgili ihtarlarda bulundu. 

“EN SIK NEDEN ENFEKSİYONLAR”

Her yaş kümesinde ortaya çıkan boyun kitlelerinin en sık nedeninin lenf bezlerinin şişmesi olduğunu anlatan Doç. Dr. Boyoğlu, “Len bezleri bağışıklık sisteminin bir modülüdür. Münasebetiyle enfeksiyonlar ya da farklı sıhhat sıkıntılarına bağlı olarak şişebiliyor. Lakin bu şişmelerin en sık nedenlerine baktığımızda, farenjit, diş, sinüs yahut bademcik üzere baş-boyun bölgesindeki enfeksiyonların birinci sıralarda geldiği görülüyor. Bölgedeki enfeksiyonun tedavi edilmesiyle birlikte şişlik ortadan kalkıyor” dedi. 

Doç. Dr. Boyoğlu enfeksiyon dışında kalan sebepleri ise şöyle aktardı:

“Tükürük bezlerinin iltihaplanmaları ya da tükürük bezlerinin âlâ huylu tümörleri, bazen ender de olsa makûs huylu tümörleri, uzunluğunda şişmeye neden olabilir. Tiroit bezinin kendi şişmesi olabilir. Tiroit nodülleri çok büyüdüğü vakit hem hasta hem de tabip tarafından fark edilebilir. Bunun dışında yağ bezeleri de uzunluğunda şişliğe neden olabilir.”

“KÖTÜ HUYLU TÜMÖRLER GENELDE DAHA AZ GÖRÜLÜR”

Boyun kitlelerinin baş-boyun bölgesindeki berbat huylu tümörlerin yayılmasına yahut lenf bezlerinin kendi tümöründen kaynaklı da olabileceğini aktaran Doç. Dr. Boyoğlu, “Kötü huylu tümörler genelde daha az görülse de baş boyun bölgesindeki yassı hücreli kanserlerin lenf bezlerine sıçraması nedeniyle ortaya çıkabilir. Bazen de lenf dokusunun kendi kanseri yani ‘lenfoma’ dediğimiz lenf bezlerinin kanserinde boyun bölgesinde şişlikler, kitleler, ele gelen yumrular olabilir. Baş boyun bölgesi yassı hücreli kanserleri tüm dünyada yeni teşhis konulan kanserlerin yüzde beşini oluşturmaktadır” tabirlerini kullandı.

BOYUNDAKİ HANGİ KİTLE NEYİ DÜŞÜNDÜRÜR?

Kitlelerin ağrılı olması ya da boyutu üzere özelliklerinin altta yatan nedene işaret edebildiğini anlatan Doç. Dr. Boyoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 

“Özellikle yeni başlayan kitleler genelde uygun huylu olarak kabul edilir. Enfeksiyona bağlı olduğu vakit süratli ve ağrılı büyüme olabilir. Bunlara biraz daha enfeksiyon tarafında eğilim gösterebiliriz. Bunun tersine uzun müddetli olan, vakitle büyüyen, ileri yaşlı hastalarda olan kitleler bizi biraz daha fazla düşündürür. Kitlenin kendi halinden fazla boyutu, kitlenin kıvamı, muayenede bulgularımız bizi birtakım istikametlere sevk edebilir. Bilhassa sert, sistemsiz halde ve hareketsiz kitleler bize kanseri düşündürür. Birebir vakitte bası bulguları yapan kitleler; mesela dışardan nefes borusuna bastığı için teneffüs darlığı, ses kısıklığı, tekrar yemek borusuna baskı yaptığı için yutma zorluğu yaşatan kitleler bize daha çok kanseri düşündürür.”

“BOYNUNDA KİTLE FARK EDEN HERKES KESİNLİKLE BİR TABİBE BAŞVURMALI”

 “Boynunda kitle fark eden herkes, yeni, eski, ağrılı yahut ağrısız fark etmeksizin kesinlikle bir tabibe başvurmalı ve bunun nedenleri araştırılmalıdır” diyen Kulak, Burun, Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu kelamlarını şöyle tamamladı: “Bazen hastanın bize anlattığı hikaye, yüksek ateşli hastalıkla birlikte olması, beraberinde bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu geçiriyor olması, bizi direkt tanıya götürebilir. Muayenede kimi şeylerden şüphelenip ileri tetkik isteyebiliriz. Boyun kitlelerinde bilhassa çok düzgün çekilmiş bir boyun ultrasonu bizi hakikat tanıya yönlendirebilir. Bu bir tümöre bağlıysa, âlâ yahut makûs huylu tümörler fark etmeksizin ekseriyetle cerrahi olarak tedavi edilir. Enfeksiyona bağlıysa da genel olarak enfeksiyonun kaynağına yönelik tedavilerde boyun kitlesini tedavi etmiş oluruz.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı