Sesin gücü yeniden canlanıyor…

Yeni medya ve irtibat alanının genişlemesiyle birlikte, görsel yüklü bir dünya beklentisinin, klâsik medyanın yanı sıra radyonun da geri planda kalmasına neden olduğunu lisana getiren uzmanlar, lakin; internetin ve yeni medya mecralarının gelişimiyle birlikte, sesin gücünün podcast dünyasında tekrar canlandığını söylüyor. Podcast hazırlamanın teknik manada düşük maliyetli bir yayıncılık biçimi olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, mikrofon, ses yalıtımlı bir ortam, bilgisayar ve internete bağlı bir aygıtın temel muhtaçlıklar olduğunu vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi, İrtibat Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, podcast yayıncılığı hakkında bilgi verdi.

Maliyeti epeyce düşük bir yayıncılık…

Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, yeni medya olarak isimlendirilen iletişimsel alanın genişlemesiyle daha çok görsel yüklü bir dünya beklentisinin olduğunu lisana getirerek, lakin internetin ve yeni medya mecralarının gelişimiyle birlikte sesli yayıncılığın, radyo temelleri üzerine inşa edilen yeni bir cins olan podcastle buluştuğunu anlattı.

Podcast hazırlamanın teknik manada düşük maliyetli bir yayıncılık biçimi olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, mikrofon, ses yalıtımlı bir ortam, bilgisayar ve internete bağlı bir aygıtın temel gereksinimler olduğunu vurguladı.

Asıl odaklanılması gereken bahis “ne üzerine konuşulacağı”…

İletişimin her alanında olduğu üzere podcast yayıncılığında da “kaliteli” olarak isimlendirilebilecek teknik yapının oluşturulması için çok daha gelişkin özelliklere sahip ekipmanlar kullanıldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, asıl odaklanılması gereken mevzunun, “ne üzerine konuşulacağı” olduğunu söyledi.

“Neden podcast yayıncılığı?” sorusunun, aslında içeriğin metin yahut görsel olarak paylaşılmaması tercihinin nedenini sorguladığını da lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, bu noktada hedef, gaye, üretim ve geribildirimlerin belirleyici olduğunu, podcast yayıncılığı için bir planlama yapılırken öncelikli olarak gaye belirlenmesi gerektiğini söz etti.

Süreç öngörülemeyen sonuçları da beraberinde getirebilir

Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Podcast yayıncılarının birinci adımda süreci âlâ bir halde planlaması gerekmektedir. Bu süreç öngörülemeyen sonuçları da beraberinde getirebilir. Örneğin yayınlar hedeflenen kitleyle çok az buluşabilir ya da tam bilakis çok daha geniş ve farklı özellikli dinleyici kitlelerine ulaşabilir. Her ne kadar asenkron erişilen içerikler olsa da geribildirimler de bu evrede belirleyici olacaktır. ‘Uygun gaye kitleye ulaşıldı mı? Amaç kitlenin özellikleri neler? Dinleyicilerin geribildirimleri hangi ögelerle ilgili? Dinleyicilerin yayıncıdan beklentisi var mı?’ halinde çoğaltılabilecek sorular yayınların oluşturulmasının yanı sıra üzerine çalışılması gereken bir süreç olarak da görülmektedir. Burada başlangıçta yapılacak planlama ehemmiyet kazanacaktır.” diye konuştu.

Podcast radyonun devamı mı?

Podcast üretimlerinde gerçekleştirilen içerik oluşturma sürecinin kitle bağlantı sürecinde izlenilen yolun genel şablonuyla birebir olduğunu da söz eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, şöyle devam etti:

“Temelde yapılan şey aktarmak istediğimiz bildirileri en uygun yolu kullanarak gerçek alıcılara buluşturma sürecidir. Klâsik medyada bunu yapabilmek için sermaye, iş gücü, organizasyonel yapı, müsaadeler ve kesintisiz bir sürekliliğe muhtaçlık duyuluyor. Dijital teknolojiler geliştikçe ve internetin ağ yapısı alanını genişlettikçe ‘yeni’ olarak isimlendirdiğimiz medya yapıları şekillenmeye başladı. 

Özellikle herkesin bilgisayar fonksiyonu gören aygıtlarla internet ağına dahil olma imkânı doğduğunda klasikten farklı özelliklerle müsabakaya başladık. Podcast de aslında radyo temelinden hareket ediyor fakat tüm bu teknolojik ve iletişimsel yeni boyutlarda zenginleşerek farklılaşıyor. Bu açıdan podcasti radyonun devamı olarak tanımlamak kâfi olmayacaktır. Podcast temelde radyo pratiğine dayanıyor fakat bunu yaparken yeni medyanın özellikleriyle birleşiyor ve karşımıza yeni bir çeşit çıkmış oluyor. Bilhassa içerik çeşitleri ve gaye kitlenin buluşması manasında yeniliği devam eden bir yayıncılık tipi.”

Yayınların nizamlı olması gerekiyor

Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, podcast içerikleri hazırlanırken gaye kitlenin tanımlanması ve ilerleyen süreçte gerçek bir biçimde tanınmasının epeyce değerli olduğunu tabir ederek, “Bu açıdan gaye kitleye yönelik birtakım stratejilerin belirlenmesi gerekiyor. Hangi bahse odaklanırsa odaklanılsın yayınların tertipli olması gerekiyor. Dinleyicilerin alışkanlık sağlamaları ve yayıncı-dinleyici ortasındaki bağın güçlü kılınması ismine belli bahis ve alt temalar ekseninde organize edilen içeriklerin düzenliliği değerlidir. Yeni medyanın tüm alanlarında olduğu üzere Podcast yayınlarından hareketle de bir etkileşim ortamı sağlanabiliyor.” dedi.

Dinleyicilerle toplumsal medya kanalları üzerinden etkileşimde bulunmak önemli

Podcast içerik oluşturma sürecini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, dinleyici kitlesini belirleme, konsepti oluşturma, içerikleri planlama, tertipli yayın akışı sağlama ve dinleyiciyle etkileşimde bulunmanın kıymetli olduğunu vurguladı.

Ayrıca, dinleyicilerle toplumsal medya kanalları üzerinden etkileşimde bulunmanın daha güçlü bir bağ kurulmasına yardımcı olacağını da belirten Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “İyi planmış bir podcast yayını dinleyicilerle yayıncı ortasında bir köprü oluşturuyor. Gerek yeni medya ortamlarında gerekse de gündelik hayatta podcast içerikleri üzerinden pek çok iletişimsel ve kültürel paylaşımın yapılabilmesi kıymetli.” dedi.

Radyo ile podcast farkı

Geleneksel medya aracı olan radyo ile podcast dinleyicileri ortasında birtakım farkların olduğunu da lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Radyo çoklukla canlı yayınlar, müzik, haber ve sohbet programları üzere çeşitli içerik tiplerini kapsıyor. Tematik kanallar haricinde daha genel mevzulara odaklanan ve geniş bir kitleye hitap eden bir yayıncılık anlayışı hakim. Podcast kullanıcıları ise ekseriyetle evvelden kaydedilmiş içerikleri dinliyor. Yayınlar daha spesifik mevzulara odaklanmış içeriklerden oluşuyor. Podcastler, belli bir bahse yönelik, derinlemesine tahlil ve konuşmalar içerebiliyor. Radyo dinleyicileri, belli bir yayının makul bir vaktinde bulunmalı, bu nedenle daha az esnek bir programları vardır. Podcast dinleyicileri ise içerikleri istedikleri vakit dinleyebilirler, bu da esnek bir dinleme tecrübesi sunuyor.” formunda bilgi verdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı